Seyahat, eskiden bolca bilinmezlik barındırırdı. Bazen cesaret, bazen hayal gücüydü. Şimdi ise gitmeden önce her türlü bilgiye ulaşabiliyoruz. Fotoğraflarını görüyoruz, menüsüne bakıyoruz, yorumları okuyoruz. Yola çıkmadan, oraya gitmiş kadar oluyoruz. Ama bu kadar “bilmek” gerçekten seyahat etmek mi? Yoksa başka birinin bize anlattığı bir hikâyeyi mi yaşıyoruz?
Bir yere gitmeye karar verdiğimiz anda, oraya çoktan ‘gitmiş’ oluyoruz.
Sokaklarını görmeden adımlarımızı planlıyor, yemeklerini tatmadan yorumlara göre sipariş veriyoruz.
Deneyim hâlâ bize ait gibi görünse de, çoğu zaman başkalarının gözüyle yaşanmış bir şeye dahil oluyoruz.
Jean Baudrillard, Simülakrlar ve Simülasyon’da şöyle der:
“Modern dünyada gerçeklik, modellerin ve temsillerin egemenliği altında kaybolur.”
Bugün bu önerme seyahat için de geçerli. Hatta belki de en çok seyahat için.
Yola çıkmadan önce otelin içini görüyorsun.
Gitmediğin restoranın menüsünü biliyorsun.
Influencerlar sana daha gitmeden ne hissedeceğini bile söylüyor.
“Bilinmez” diye satılan rotaların hepsi binlerce kez planlanmış.
Google yorumları, Tripadvisor skorları, “en iyi 10 gizli koy” listeleri…
Hepsi birer simülakr. Yani, gerçeğin yerini alan ve gerçekmiş gibi sunulan kopyalar.
Artık gittiğimiz yerleri değil, o yerlerin görüntülerini yaşıyoruz.
Kendi deneyimimizi yaratmak yerine, daha yola çıkmadan başkalarının bizim için kurguladığı deneyimi tüketmeye başlıyoruz.
Tüm beklentilerimizi bu kurgusal deneyimler üzerinden ‘set’ ediyoruz.
Kafamızda şekillenen simülasyonu yaşamak için yola düşüyoruz.
Simülasyondaki beklentiler olur da yaşadıklarımızla örtüşmezse, eksik hissediyoruz.
Peki biz bu simülasyonlara neden bu kadar kolay teslim oluyoruz?
Rezervasyonlar yapıyoruz.
Listeler çıkarıyoruz.
Gitmeden önce Google’da 314 yorum okuyoruz.
Ve sonra “sürprizlere açığım” diyoruz.
Değiliz.
Aslında sürekli spoiler istiyoruz.
Bilinmezlik bizi korkutuyor çünkü kontrol hissi olmadan var olmayı unuttuk.
İşte Patika Roulette tam burada devreye giriyor.
Bir tarih var. Bir uçuş var. Gerisi yok.
Yani gerisi mecburen gerçek.
İlk Patika Roulette turu 20 Nisan’da yola çıktı.
17 kişi, Şili ve Bolivya’da yıldızların altından tuz çöllerine, oksijenin azaldığı zirvelerden kum tepelerine uzanan bir yolculuk yaşadı.
Bazıları, yıllardır hayalini kurduğu yerlerdeydi. Bazıları ise “hayalindeki yere” gitmedi. Ama dönen herkesin hafızasında aynı şey vardı:
Bilinmezle barışmak ve planların, yerini sezgiye bıraktığı bir deneyim.
Plan yapmayı sevenler için değil,
Planların zaten işe yaramadığını bilenler için.
Detaylar işte burada.
Gelecek Turlar