Namibya, dünyanın en eski çölünün üzerine kurulmuş bir sessizlik ülkesi. Ama bu sessizlik durağan değil; hareketli, canlı ve zaman zaman baş döndürücü. Bu turda, bir yandan çölün sonsuzluğuna bakıyor, bir yandan vahşi doğanın kalp atışını duyuyoruz.
Rotamız, kızıl kum tepelerle başlayıp safari düzlüklerine uzanıyor. Sossusvlei’de gün doğumunu bekliyor, Swakopmund’da okyanus sisiyle tanışıyor, Spitzkoppe’nin turuncu kayalıklarında gün batımını izliyoruz. Etosha’da ise çitin olmadığı safarilerde, hayvanları doğal ortamlarında sessizce izliyoruz.
Namibya turu, Patika’nın en çok manzara içeren ama belki de en az insan sesi duyulan rotası. Doğanın hem büyüklüğüyle, hem yalınlığıyla karşı karşıya geliyoruz. Geceleri gökyüzü kararıyor ama yıldızlar daha da yaklaşıyor.
Bu kez sadece bir ülkeye gitmiyoruz.
Bir boşluk duygusuna, bir sakinliğe doğru yola çıkıyoruz.