İzlanda

Genel Bilgi
Gelecek İzlanda Turları

Genel Bilgi

Doğanın büyüsüyle sarılmış, efsaneler, mitlerin ve Vikinglerin ülkesi, dünyanın en yeni kara parçası İzlanda, şimdiye kadar gördüğünüz hiçbir yere benzemiyor! Volkanik arazilerinde yürüyüp, buzulların sonsuzluğunda kaybolacak, ve tabii ki kuzey ışıklarının gökyüzünün derinliklerinde tüm ihtişamıyla dans edişine beraber tanıklık edeceğiz. Adım attığınız ilk andan itibaren İzlanda, sizi bambaşka bir gezegendeymişsiniz gibi hissettirecek.

Yolculuğumuz, başkent Reykjavik’in renkli sokaklarından başlayacak. Thingvellir Ulusal Parkı’nda kıtaların buluşma noktasını görecek, Geysir’de gökyüzüne uzanan buharları gözlemleyecek, güney sahillerinin siyah kumlu plajlarından, nefes kesen şelaleler ve devasa buzulların heybetine kadar, İzlanda’nın en çarpıcı manzaralarını göreceğiz. Interstellar ve Game of Thrones gibi prodüksiyonların çekim noktalarını ziyaret edeceğimiz adanın çevresini dolaşırken, eşsiz bir Patika deneyimi yaşayarak, sıcak termal suların keyfini çıkarıp doğanın kollarında rahatlamanın verdiği huzurla tekrar Reykjavik’e döneceğiz.

Fotoğraf meraklıları için de eşsiz fırsatlar sunan ve inanılmaz anılar biriktireceğimiz İzlanda’nın, büyüleyici güzelliklerini ve keşfedilmeyi bekleyen sırlarını birlikte aralayacağımız, her anı dolu dolu yaşanacak doğa ile iç içe bir serüvene hazır mısınız?

 

Program

1
1. Gün İstanbul & Reykjavik

Sabah erken saatlerde İstanbul Havalimanı’nda unutulmaz bir Patika turu için seyahat arkadaşlarımızla buluşuyor ve Türk Havayolları tarifeli uçağı ile Kopenhag aktarmalı olarak Reykjavik’e uçuyoruz. İzlanda’ya adım atar atmaz, tertemiz ve serin bir hava bizi karşılayacak. Havalimanından şehir merkezine geçip, otelimize yerleştikten sonra hemen Reykjavik’i keşfetmek için kendimizi renkli sokaklara bırakıyoruz. İskandinav modernizmiyle bezenmiş tarihi yapılarıyla da dikkat çeken başkent Reykjavik’te ilk durağımız, şehrin 74,5 metre yüksekliğiyle yüksek yapısı Hallgrímskirkja Kilisesi. Bu ikonik tapınak, adını İzlandalı şair ve ilahiyatçı Hallgrímur Pétursson’dan alıyor. Ardından Harpa Konser Salonu’nda modern mimarinin izlerini sürüyoruz; bu etkileyici başyapıt, 2011 yılında açılmış ve Reykjavik’in kültürel merkezi olarak kabul ediliyor. Akşam yemeğindeyse Viking mutfağının lezzetlerini ile tanışacağız. Yemekten sonra, dileyenlerle Reykjavik’in en güzel gece mekanlarını keşfedebilir veya hava tahminlerine göre Kuzey Işıkları’nı izlemeye çıkabiliriz.

2
2. Gün Golden Circle (Altın Üçgen)

Sabah kahvenizi yudumlarken, İzlanda’nın en ünlü rotası olan Golden Circle’ın keyfini çıkaracağımızı düşünün. İlk durağımız Thingvellir Ulusal Parkı. Kuzey Amerika ve Avrupa kıtalarının tam birbiriyle buluştuğu noktada bulunan bu park hem jeolojik hem de tarihi açıdan büyük öneme sahip. 930 yılında burada kurulan Althing, dünyanın en eski parlamentolarından biri ve iki kıta arasında yürürken, bu tarihi önemi hissetmek mümkün. Ardından, Geysir Jeotermal Bölgesi’ne gidiyoruz. ‘Gayzer’ kelimesi, adını bu bölgeden alıyor ve Geysir’in aktif gayzerlerinin fışkırttığı, göklere kadar uzanan sıcak su ve buharı izlemek ise büyüleyici bir deneyim. Bugün ziyaret edeceğimiz son nokta ise Gullfoss Şelalesi. ‘Altın Şelale’ olarak da bilinen bu doğa harikası, Hvítá Nehri’nin suları iki aşamada 32 metre aşağıya düşerken göz kamaştırıyor. Burada öğle yemeğimizi yerken, doğanın güzelliklerine hayran kalmamak neredeyse imkansız. Akşam ise Reykjavik’e dönüp, günün anılarını paylaşarak dinleniyoruz.

3
3. Gün Güney Şelaleleri

Bugün, İzlanda’nın ünlü şelalelerini keşfetmeye Seljalandsfoss Şelalesi ile başlıyoruz. Bu şelale, altındaki aktif volkanın sıklıkla patlamasıyla meşhur olan ve herkesin ismini bildiği ama telaffuz edemediği Eyjafjallajökull buzulunun erimesiyle oluşan, Seljalands Nehri’nin tam 60 metre yükseklikten dökülürken oluşturduğu muhteşem görüntüyü biizlere sunuyor. Bu devasa şelalenin yürüyerek arkasına ulaşabilmek ise burayı en özel kılan şeylerden biri. Ardından, Skógá Nehri’nin oluşturduğu ve yine 60 metre yüksekliğindeki Skogafoss Şelalesi’ne gidiyoruz. İzlanda mitolojisine göre, bu şelalenin ardında bir hazine saklı. Son olarak, otelimize dönmeden önce, siyah kumlarıyla ünlü Reynisfjara’nın karanlığında yürüyüp, gördüğünüzde sanki bu dünyaya ait değilmiş hissi veren bazalt sütunlarının gölgesinde Atlantik Okyanusu’nun gücünü seyrederken, dalgaların senfonisine kulak vereceğiz.

4
4. Gün Skaftafell Buzulu & Jökulsárlón & Diamond Beach

Kahvaltımızın ardından İzlandanın devasa buzullarıyla tanışmak için Avrupanın en büyük buzul kütlesi Vatnajökull Milli Parkı’na doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız, Skaftafell Buzulu, doğa severler için adeta bir cennet. Ardından, neredeyse bir asır önce oluşmuş ve meşhur yüzen buz dağlarıyla birçok filme ev sahipliği yapmış Jökulsárlón Buzul Lagünü’ne gideceğiz. Diamond Beach’e geçtiğimizde ise sahile vuran sıradan buz parçalarının yarrattığı eşsiz manzaranın ne kadar güzel görünebileceğine kendi gözlerinizle  şahit olacaksınız. Akşam, bu muhteşem günün ardından otelimize dönüyoruz.

5
5. Gün Vestrahorn & East Fjords & Egilsstaðir

Sabah erken saatlerde, İzlanda’nın doğu kıyılarına doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız, 454 metre yüksekliğiyle doğa fotoğrafçılarının gözdesi olan Vestrahorn Dağı. East Fjords’un kıvrımlı yollarında ilerleyerek, her köşede yeni bir doğa harikası keşfederek varacağımız ve günün yorgunluğunu atacağımız otelimiz ise Egilsstaðir kasabasında. İzlanda’nın doğu bölgesinde bulunan bu küçük ve huzurlu kasaba, 1947 yılında kurulmuş ve İzlanda’nın doğusunun da ticaret merkezi olarak kabul ediliyor.

6
6. Gün Mývatn & Godafoss & Dimmuborgir & Grjótagjá

Bugün, yaklaşık 2300 yıl önce meydana gelen büyük bir lav akıntısının ardından oluşmuş mistik Mývatn Gölü’nün etrafında yürüyüş yapıp, volkanik kraterleri keşfe çıkacağımız, İzlanda’nın doğal güzellikleriyle dolu bir gün. Ardından Godafoss Şelalesi’ne gidiyoruz. ‘Tanrıların Şelalesi’ anlamına gelen bu şelaleye, İzlanda’nın Hristiyanlığı kabul ettiği dönemde pagan tanrıların heykellerinin atıldığı rivayet ediliyor. Daha sonra, 2000 yıl önce meydana gelen bir lav gölünün ardından oluşmuş Dimmuborgir’in tüyler ürperten patikalarında yürüyüş yapıp, ilginç kaya formasyonlarıyla ünlü bu alanı inceleyeceğiz. Son olarak Mývatn bölgesindeki otelimize geçmeden önce ise içinde termal bir havuz bulunan Grjótagjá mağarasında, doğanın sunduğu bir başka güzelliği keşfediyoruz. Bu küçük lav mağarası, 18. yüzyılda İzlanda’nın ünlü yasa koyucusu Jón Markússon tarafından banyo olarak bile kullanılmış.

7
7. Gün Húsavík & Dettifoss & Víti & Mývatn Nature Baths

Bugün Húsavík’te, Arktik okyanusunun buz gibi sularında devasa balinaları izlemek için tekne turuna çıkıyoruz. Bu küçük kasaba, İzlanda’nın balina izleme başkenti olarak biliniyor ve şanslıysak bu bölgede birçok farklı balina türünü görme şansımız var. Ardından, 100 metre genişliği ile Avrupa’nın en güçlü şelalesi sayılan Dettifoss’u ziyaret ediyoruz. Víti krater gölünde kısa bir yürüyüş yaptıktan sonra, Mývatn’ın meşhur termal kaplıcalarında kendimizi sıcak sulara bırakıp dinlenmenin tadını çıkaracağız. Çevredeki volkanik aktivite sayesinde oluşmuş bu doğal kaplıcalar, İzlanda’nın turistik karmaşasından da uzak olması sebebiyle son akşamımızı geçirmek ve özgürce rahatlayabilmek için mükemmel bir yer.

8
8. & 9. Gün Akureyri & Borgarnes & Reykjavik

Adanın çevresindeki turumuzu tamamlamak için tekrar varmamız gereken başlangıç noktamız Reykjavik’e dönüş yolculuğuna başlıyoruz. Yol üzerinde İzlanda’nın en büyük ikinci şehri ‘Kuzeyin Başkenti’ Akureyri’de kısa bir mola veriyoruz ve bu kasabanın sokaklarını keşfediyoruz. Ardından yolumuzun üstündeki tatlı bir kasaba olan Borgarnes’e geçerek, İzlanda’nın tarihi hakkında da biraz bilgi edineceğiz. Burası 19. yüzyılın sonlarında önemli bir ticaret merkezi haline gelmesi sebebiyle adanın önemli kasabalarından biri. Akşam saatlerinde Reykjavik’e ulaştığımızda ise son akşam yemeğimiz yine İzlanda’nın en özel restoranlarından birinde olacak. Yemekten sonra ise ertesi sabah, günün erken saatlerindeki uçuşumuz için hazırlanmak ve dinlenmek için otelimize geçeceğiz. 17 Kasım günü Kopenhag’da yapacağımız aktarmadan sonra akşam varacağımız İstanbul’da bir sonraki Patika Travel seyahatinde görüşmek üzere vedalaşıyoruz.