8. & 9. Gün: 23 - 24 Mayıs 2026 - Soweto - Johannesburg - Istanbul
Kahvaltımızın ardından, şehrin önemli tarihi ve kültürel yerlerini keşfedeceğimiz bir şehir turuna başlayacağız. Şehir, apartheid döneminin izlerini müzeler, modern sanat galerileri ve sokak sanatlarıyla doludur.
Beyazların siyahi halka karşı yürüttüğü ırkçılığın yönetim biçimi olan Apartheid döneminde tabelalarda şu sözler okunuyordu: “Siyahlara yasaktır!” Öğleden sonra, Johannesburg’un bir mahallesiyken dünyada ırkçılık karşıtlığının sembollerinden birine dönüşen Soweto’ya gideceğiz. Soweto ismi, apartheid döneminde siyahiler için Johannesburg’un dışında oluşturulan South Western Townships’in kısaltmasından geliyor. Apartheid dönemini yıkan ve dünyadaki en büyük ilham kaynaklarından Mandela, 27 yıl sonra hapisten çıktığında Soweto’ya yerleşmişti. Afrika kabilelerinde öne çıkan insan gittiği yerlerde en yoksulun evine misafir olurmuş. Mandela’nın Soweto’ya yerleşmesini biraz böyle de okumak mümkün.
“Anladım ki cesaret korkusuzluk demek değilmiş, korkuyu yenmek demekmiş. Ben sayısını hatırlayamadığım kadar çok kez korkuya kapıldım fakat bu korkumu cesaret maskesinin arkasına gizledim. Cesur insan hiç korku duymayan değil, o korkuyu yenebilen insandır” demiş Mandela. Soweto turumuz sırasında, Mandela’nın buna benzer pek çok sözüyle birlikte, yerel halkın yaşam tarzını, tarihini ve kültürünü daha yakından tanıma fırsatı bulacağız.
Soweto’nun ardından Johannesburg’un modern yüzünü görmek için Rosebank bölgesine geçiyoruz. Burada öğle yemeğimizi alıyoruz ve ardından biraz serbest zamanımız oluyor. Rosebank, şehirdeki sanat galerileri, alışveriş merkezleri ve özellikle el yapımı ürünleriyle ünlü African Craft Market ile dikkat çekiyor. Burası Johannesburg’un kozmopolit yüzünü, modern kafelerini ve butik mağazalarını deneyimlemek için en doğru adres. Dileyen alışveriş yapabilir, dileyen sokaklarda dolaşıp şehrin enerjisini hissedebilir.
Öğle yemeğimizin ardından artık havalimanı için yola çıkıyoruz. İstanbul’a varışımız 24 Mayıs sabahı 04.35’te olacak
Ubuntu’dan söz etmiştik; dönüşte, bu insanlığı görünmez bir iple bağlayan kavramın ne demek olduğunu çok daha iyi anlamış, dönüşmüş ve hayatı biraz daha yaşamış biri olarak döneceğiz… Elbette başka maceralara hazır olarak!