Peru & Küba

Genel Bilgi
Gelecek Peru & Küba Turları

Genel Bilgi

Dünyanın bütün bucket list’lerinin kesişim kümesini alsak, karşımıza Peru ve Küba çıkar. Karşınızda bir Patika icadı: Bir kültür ve medeniyet şoku, bir deneyim lunaparkı: Peru & Küba Macerası. Türkiye’de bir eşi daha olmayan bu tur, dünyanın iki unutulmaz köşesini, birbirine ilikliyor.

Bu tur esnasında dünya mutfağının göz bebeği, binlerce yıllık medeniyetin beşiği Peru’dan, kokteyllerin, devrimin, hayata tutkunun, dansın ve neşenin simgesi Küba’ya uzanan bir yolculuk yapacağız. Bu tur, sadece iki ülkeyi ziyaret etmekle kalmayacak, aynı zamanda her iki ülkenin derin kültürel mirasını, tarihini ve yaşam tarzını deneyimleme fırsatı sunacak.

Bu 12 gecelik tur programı, Machu Picchu’yu keşfeden Amerikalı amatör arkeolog Hiram Bingham’ın kopya çerek şöyle özetleyelim: “Akıl almaz bir rüya gibi!” Her günümüzü yeni bir  keşif ile geçireceğimiz bu programda, kültürlerin, tarihlerin ve lezzetlerin unutulmaz bir birleşimi olacak.

Program

1
1. Gün İstanbul & Havana & Lima

Havana’ya ve Lima’ya doğru yolculuğumuz başlıyor. Havana’ya iner inmez, şehri keşfetmek için Lima uçuşumuza kadar olan vakti değerlendiriyoruz. Cüretkar, çelişkili ve eski bir fotoğraf kadar güzel olan Eski Havana’da yürüyüp, kokteyllerin ve yemeklerin tadına bakıyoruz. Hemingway’in “Mojito’mu burada, Daiquiri’mi de Floridata’da içerim” dediği Bodeguita del Modio’da ilk yürüyüş molamızı vereceğiz. Küba’ya 1930’ların sonunda gelip, 22 yıl burada yaşayan Ernest Hemingway’in damak tadına ve hayat bilgisine güvenecek, bir kadehimizi de “Çanlar Kimin İçin Çalıyor” ve “Yaşlı Adam ve Deniz”in yazıldığı ülkeye kaldıracağız. Bu arada buradaki kokteyllerimiz de tura dahil, Patika’ya da bu yakışır diye düşünüyoruz. Taş kaldırımlı sokaklar, pastel renkli binaların yanından ayrılıp öğle yemeğimizin ardından, Lima’ya doğru yola çıkıyoruz. Lima’ya varışımızla birlikte otelimize geçiyoruz ve yarınki programımız için dinleniyoruz. Dileyenler ama Lima gecelerinde birer Pisco Sour içebilirler pek tabii.

2
2. Gün Nazca & Huacachina

Sabah kahvaltımızın ardından Nazca çizgilerini görmek için yola çıkıyoruz. Pırpırlı uçaklarımıza yerleşiyoruz ve bir süre sonra muazzam bir çöl manzarasının üzerinde yükseliyoruz. Hâlâ gizeminin tam olarak çözülemediği ve çokça büyük Nazca çizgileri üzerindeki uçuşumuz başlıyor. Bölgede toplamda 800’den fazla düz çizgi, 300 geometrik şekil ve 70’ten fazla hayvan ve bitki çizimi var. Kimilerine göre uzaylıların çizdiği, kimilerine göre su yolu,  kimilerine göre bölgede yaşamış bir Nazca medeniyetinin ritüel patikaları olan maymun, örümcek, akbaba figürlerini izleyerek geçen bir uçuşa.

Öğle yemeğimizin ardından çölün ortasında bir vaha olan Huacachina’ya doğru yola çıkıyoruz. Çöldeki dev kum tepelerinden kum boardları veya kızaklarla kaymaya başlıyoruz.  Çölde rollarcoaster deneyimini de cebimize koyduktan sonra günbatımı vaktinde kum tepelerine kurulan masamıza oturacak, ayağımızın altında çöl, karşımızda güneş batarken akşam yemeğimizi yiyeceğiz. Çölde teker teker gökyüzünde belirmelerini izlediğimiz yıldızlara veda ettikten sonra, Lima’ya otelimize geri dönüyoruz.

3
3. Gün Lima & Cusco

Sabah kahvaltımızın ardından İnkaların tarihsel başkenti, “dünyanın göbek deliği” Cusco’ya doğru gidiyoruz. Öğle yemeğimizin ardından bu büyülü şehri keşfetmeye başlıyoruz. Cusco, bir zamanlar 12 milyonluk bir nüfusa, bugün bile bilimin önünde bir rehber olabilecek kadar gelişmiş bir yaşamın sürdüğü bir başkentti. İmparatorluğun en büyük ve kutsal yapısı olarak tanımlanan güneş tapınağı Qorikancha’yı, ardından yapımı yaklaşık 100 yıl süren Sacsayhuaman Kalesi’ni ve kaleyi oluşturan her biri tonlarca ağırlıktaki kayaları göreceğiz. Neredeyse onbeş insan boyutundaki tonlarca ağırlıktaki taşları harç kullanmadan sıkıca bir araya gelecek şekilde dövüp şekillendirerek ördükleri duvarları altın şeritlerle kaplıyorlardı. İşte şehri yerle bir ettikten sonra bu taşları kullanarak yaptıkları Cusco Katedrali’ni ve Tambomachay’ı da gördükten sonra akşam yemeğine geçiyoruz. Peru lezzetlerini deneyimledikten sonra şehrin sokaklarında kaybolmak için vaktimiz olacak ve Peru’ya has bir içki olan taze yerel üzümlerden yapılan Pisco kokteyllerinin tadına bakacağız.

4
4. Gün Kutsal Vadi & Pisac & Maras & Moray & Ollantaytambu

Sabah kahvaltımız sonrası İnkalar’a yüzyıllar boyu ev sahipliği yapmış, İnka kültürünün merkezi olan Kutsal Vadi gezimize başlıyoruz. İlk durağımız Pisac oluyor. Burada kurulan pazar alanını dolaştıktan sonra dev İnka harabelerini ziyaret ediyoruz. Ardından dağların arasındaki setlerde İnkalardan beri aynı yöntemle tuz çıkarılan Maras Tuzlası’nı göreceğiz. Maras sonrasında sırada İnkaların tarım deneyi alanı Moray var. Dünyada bulunan 25 bin bitki türünün yüzde 30’una ev sahipliği yapan Peru topraklarında İnkalar, yaklaşık 3000 farklı patates, 4000 çeşit de mısır türü yetiştiriyormuş. Bugün patatesi, domatesi, fasulyeyi, kinoayı ve mısırı günümüze kalmasa da onlarca türlerini onlara borçluyuz. Bizi Machu Picchu köyüne götürecek tavanı camlı trenimize binmeden önce Ollantaytambu’yu gezeceğiz. Sonrasında dağların arasında kıvrılarak ilerleyen bir trene binip Machu Picchu’nun hemen altında yer alan otelimize yerleşeceğiz.

5
5. Gün Machu Picchu

Otelimizdeki kahvaltımızın ardından, İnka’ların Kayıp Şehri olarak adlandırılan, dünyadaki bütün gezginlerin kutsal mekanı olarak bildiğimiz Machu Picchu’ya doğru hareket ediyoruz. Machu Picchu’yu biricik kılan sadece And Dağları’ndaki konumu ya da şehrin imkansız yamaçlara kurulu oluşu değil, burada bir zamanlar ne olduğunu gerçekten kimsenin bilmiyor olması. İnkaların harç kullanmadan inşa ettiği taş bloklardan yapılan duvarlar burada da karşımıza çıkacak. İnka’ların Kayıp Şehri olarak adlandırılan Machu Picchu, İspanyollar tarafından keşfedilemediği için bozulmadan kalabilmiş. Her gün 5.500 gezginin adım attığı bu büyülü şehri gördükten sonra, Pablo Neruda için dünyada gördüğü tüm antik kentler birer karton kutuya dönüşmüş. Machu Picchu Pueblo’da yediğimiz öğle yemeğinden sonra tepesi cam olan trenimizle Cusco’ya doğru yola çıkıyoruz. Eşsiz Kutsal Vadi manzaraları eşliğinde geçen yolculuğumuzu tamamlayıp Cusco’daki akşam yemeğinden sonra otelde dinlenmeye geçiyoruz.

6
6. Gün Cusco & Lima

Sabah kahvaltımızın ardından Lima uçuşumuz için havalimanına doğru yola koyuluyoruz. Lima’ya varışımız ardından şehri keşfetmeye başlıyoruz. Herman Melville, Moby Dick’te Lima için “insanın görüp göreceği kentlerin en garibi, en yas­lısı” der. “. Lima’nın korkunçluğu bunlardan çok rahibeler gibi beyazlara bürünmüş olmasından ileri gelir.”  Şehri beyaz bir tül gibi örten sis, kolonyal cephelerini sardığında, Lima gerçekten seyirlik bir hale dönüşüyor. Biz de mükemmel restoranlarıyla nam salmış Miraflores ve grafitileriyle ünlü Barranco mahallesini ziyaret edeceğiz. Sonrasında dünyanın en büyük İnka öncesi koleksiyonuna sahip olmasıyla bilinen, dünyanın sayılı müzelerinden biri olan Larco müzesini gezeceğiz. Bu gece Peru’daki son gecemiz, o yüzden otele dönmeyip, geceye devam edeceğiz.

7
7. Gün Lima & Havana

Bugün Peru’dan ayrılıp, Küba’ya doğru yola çıkıyoruz. Kahvaltımızın ardından 09.25’teki Havana uçuşumuz için havalimanına transfer olacağız. Yaklaşık 5.5 saatlik uçuşumuzun ardından Havana’ya ulaşacağız. Otelimize yerleştikten sonra Küba’nın dillere destan La Guarida restoranında akşam yemeğimizi yiyip ve Küba’nın renkli eğlence hayatına giriş yapmak için Havana sokaklarına çıkacağız. Dileyenlerle birlikte FAC’a da gidebiliriz, çok seviyoruz, çok öneriyoruz.. Burası, ayak basmadığınızda Küba’ya gitmiş sayılmadığınız, sergi, konser, dj performanslarıyla dolu bir mekan.

8
8. Gün Fusterlandia & Cocktail Workshop & Amerikanlar

Havana’daki ikinci günümüzde şehir turumuza başlıyoruz. Gezeceğimiz çok yer var bugün. Sabah Havana’nın olmazsa olmazlardan biri olan Küba purolarının üretildiği fabrikayı görmek. 1902’den beri faaliyette olan puro fabrikasından sonra, ünlü Devrim Meydanı’na çıkacağız. Meydanda Che’nin rölyefi ve “Hasta la Victoria Siempre / Daima Zafere Kadar” yazısıyla birlikte “Vas bien Fidel” yazısını göreceğiz. Fidel halka hitap ederken, yanı başında duran Cienfuegos’a “Nasıl gidiyor?” sorusuna Cienfuegos hep “Vas bien Fidel / İyi gidiyorsun Fidel” diye cevap verirmiş. Ardından El Capitolio’yu, Morro Kalesi, Havana Limanı’nın ağzından başlayıp kıyısı boyunca uzayıp giden Malecon Bulvarı, şehirle tezat bir vaha olan Havana Ormanları’nı, Paseo Del Prado Bulvarı ve “Milletlerini Özgürleştiren Liderler Parkı”nda Atatürk Büstü’nü göreceğiz.

Sonraki durağımız Fusterlandia. Callejon de Hamel’den başlayan ve bütünüyle bir sanat eseri olarak kabul edebileceğimiz mahalle, bize Alice Harikalar Diyarında gibi hissettirecek. Ve eğitim zamanı! Küba’ya yakışacak şekilde, kokteyl workshop’una katılacağız. Kübalılar şu söze inanır: “Biliyorsan öğret, bilmiyorsan öğren.” Bu sözün hakkını verecek, St. Regis Otel’in inanılmaz manzarasında denediğimiz kokteylleri bir de ellerimizle yapacağız. Öğle yemeğimizi harika bir restoranda yemek mi çok güzel, yoksa mekan mı kararsızlığı eşliğinde yiyeceğiz. Akşam yemeği için Küba’nın geçmişle, şimdiyle ve gelecekle kurduğu sıkı bağın simgelerinden sadece biri olan Amerikan arabalarımıza atlayıp çokça “Küba’da böyle bir yer nasıl olur?” tepkisiyle karşılaştığımız bir restoranda olacağız. Yemekten sonra Küba’da hayatın akışına kaptıracağız. Rüzgar nereye eserse…

9
9. Gün Vinales Vadisi & Bueno Vista Social Club

Kahvaltının ardından Küba’nın batısına doğru yola çıkacağız. Ünlü Küba tütün tarlalarını ziyaret edip, tütün çiftliğinde puronun üretilişine tanıklık edeceğiz. Burası yemyeşil bir cennet olmakla birlikte Küba’nın tarım merkezlerinden biri. Vadinin bir kısmını yürüyerek bir kısmını tekneyle gezeceğiz.

Milyonlarca yıl önce denizin altında oluşmuş Cueva del Indio mağarasının içinde biraz yürüyüp, ardından bota binip, dünyanın en ihtişamlı açık hava müzesi olarak şimdilik anlatabileceğimiz 120 metrelik bir kayanın üzerine yapılmış yeryüzünde canlıların evrimini tasvir eden Mural de la Prehistoria karşısında büyüleneceğiz. Günün sonunda bütün gezdiğimiz bölgeyi kuş bakışı olarak Los Jazmines’den izleyeceğiz.

Havana’ya dönükten sonra Kübalıların dansla ve hayatla kurduğu her bir ipliği neşe ve renkten örülü ilişkiyi yerinde yaşamak için Bueno Vista Social Club’a gidiyoruz. Akşam yemeğimizi eğlenerek yiyip, Havana’ya olması gerektiği gibi müzikler eşliğinde veda edeceğiz.

10
10. Gün Havana & İstanbul

Bugün artık Peru-Küba masalını bitirip, geriye dönüş yolculuğumuza başlayacağız. Sabah erken saatte otelimizden ayrılıp, 09.10’daki THY uçağımıza atlayıp ülkemize dönüyoruz, varışımız ertesi gün sabah 08.30’da İstanbul Havalimanı’na olacağız.